Çocuklarınıza, ailenize iyi bir yaşam yaşatabilmek için çok çalışıyorsunuz, kafanızı işten güçten kaldıramıyor, iyi yaşam yaşatmak için uğraşıp durduğunuz çocuğunuzla yeterince vakit geçiremiyor musunuz?
Ne yapmalısınız? Çocuk Gelişimi, Eğitimi Uzmanı ve Aile Danışmanı Gülten Yazıcı bakın cevapla.Tv için anlattı...
Tüm insan ilişkilerinde olduğu gibi çocuk ile anne-baba ilişkisinde de süreın paylaşım, etkileşim ve karşılıklı duygu alışverişi şeklinde geçirilebilmesi önemlidir. Özellikle çalışan ve dolayısıyla çocuklarıyla baş başa geçirilecek zamanları yetersiz olan anne-babalar, bu kaygıyı daha yoğun yaşarlar. Yoğun iş temposu, başka yaşam zorunlulukları, vakit zaman anne-babaların eve çok geç saatlerde gelmelerine ve bundan dolayı de bazen hemen hemen çocuklarıyla hiç görüşememelerine neden olabiliyor. Bu noktada araştırmalar çocuklarla geçirilen zamanın miktarının değil, kalitesinin önemli bulunduğunu göstermektedir.
Çalışan anneler iş hayatları nedeniyle çocuklarıyla birlikte olamadıkları için kabahatluluk duygusuna kapılırlar. Bu duygunun yarattığı ağırlık altında ezilerek çocukların her istediklerini yerine getirme, sürekli armağanlar alma gibi davranışlar sergilerler.
Çalışan annenin öncelikle suçluluk duygusundan kurtularak, çağdaş yaşamın gereği olarak bir çok annenin günün büyük bir bölümünü iş yerlerinde geçirdiği gerçeğini kabullenmesi gerekir. İş dönüşü evimizdeki öteki sorumluluklarla ilgilenmeden annenin öncelikle çocuğuna süre ayırması önemlidir.
Bebeklik döneminden itibaren çocuğun temel gereksinimlerinin karşılanması, uyku, beslenme, eğlence ve ders zamanlarının düzenli olması, adil disiplin kurallarının kararlı bir halde uygulanması, anne-çocuk arasında sağlıklı mesajşimin kurulması ve paylaşımların bulunması çalışan annenin çocuğuna ayırdığı sürecin verimli olarak kullanıldığına dair göstergeleridir.
Ev ortamında anne-çocuk arasındaki mesajşimi pekiştirecek bir çok etkinlik planlanabilir. Örneğin çocuğun yaş ve gelişim özellikleri doğrultusunda birlikte kitap okumak, yapboz yapmak, resim çizmek, yemek yapmak, sohbet etmek, okul tarafınca verilen bir projeyi birlikte hazırlamak, evle ilgili sorumlulukları paylaşmak-örneğin anne banyoyu temizlerken çocuğun tuvalet kâğıdı rulolarını değiştirmesi vb.
Toplumsal ortamlarda anne-çocuk beraber yapmaktan hoşlanacakları etkinliklere yönelebilirler, örneğin yürüyüşe çıkmak, spor yapmak gibi. Birlikte yapılan etkinliklerin yanı sıra diğer yetişkinlerin ve özellikle çocuğun yaşıtlarının katılacağı faaliyetlere yer verilebilir.
Ailelerin bir araya gelmiş olarak, çocukların hoşlanacakları etkinlikler planlamaları birbirlerini yakından tanımalarını da sağlar. Çocuklar hoşça süre geçirerek toplumsal taraflarını geliştirirler. Örneğin hayvanat bahçesini ziyaret etmek, beyaz perde, tiyatro benzer biçimde gösterileri izlemek, müze ve öteki tarihi eserleri gezmek vb.
Ne yapmalısınız? Çocuk Gelişimi, Eğitimi Uzmanı ve Aile Danışmanı Gülten Yazıcı bakın cevapla.Tv için anlattı...
Tüm insan ilişkilerinde olduğu gibi çocuk ile anne-baba ilişkisinde de süreın paylaşım, etkileşim ve karşılıklı duygu alışverişi şeklinde geçirilebilmesi önemlidir. Özellikle çalışan ve dolayısıyla çocuklarıyla baş başa geçirilecek zamanları yetersiz olan anne-babalar, bu kaygıyı daha yoğun yaşarlar. Yoğun iş temposu, başka yaşam zorunlulukları, vakit zaman anne-babaların eve çok geç saatlerde gelmelerine ve bundan dolayı de bazen hemen hemen çocuklarıyla hiç görüşememelerine neden olabiliyor. Bu noktada araştırmalar çocuklarla geçirilen zamanın miktarının değil, kalitesinin önemli bulunduğunu göstermektedir.
Çalışan anneler iş hayatları nedeniyle çocuklarıyla birlikte olamadıkları için kabahatluluk duygusuna kapılırlar. Bu duygunun yarattığı ağırlık altında ezilerek çocukların her istediklerini yerine getirme, sürekli armağanlar alma gibi davranışlar sergilerler.
Çalışan annenin öncelikle suçluluk duygusundan kurtularak, çağdaş yaşamın gereği olarak bir çok annenin günün büyük bir bölümünü iş yerlerinde geçirdiği gerçeğini kabullenmesi gerekir. İş dönüşü evimizdeki öteki sorumluluklarla ilgilenmeden annenin öncelikle çocuğuna süre ayırması önemlidir.
Bebeklik döneminden itibaren çocuğun temel gereksinimlerinin karşılanması, uyku, beslenme, eğlence ve ders zamanlarının düzenli olması, adil disiplin kurallarının kararlı bir halde uygulanması, anne-çocuk arasında sağlıklı mesajşimin kurulması ve paylaşımların bulunması çalışan annenin çocuğuna ayırdığı sürecin verimli olarak kullanıldığına dair göstergeleridir.
Ev ortamında anne-çocuk arasındaki mesajşimi pekiştirecek bir çok etkinlik planlanabilir. Örneğin çocuğun yaş ve gelişim özellikleri doğrultusunda birlikte kitap okumak, yapboz yapmak, resim çizmek, yemek yapmak, sohbet etmek, okul tarafınca verilen bir projeyi birlikte hazırlamak, evle ilgili sorumlulukları paylaşmak-örneğin anne banyoyu temizlerken çocuğun tuvalet kâğıdı rulolarını değiştirmesi vb.
Toplumsal ortamlarda anne-çocuk beraber yapmaktan hoşlanacakları etkinliklere yönelebilirler, örneğin yürüyüşe çıkmak, spor yapmak gibi. Birlikte yapılan etkinliklerin yanı sıra diğer yetişkinlerin ve özellikle çocuğun yaşıtlarının katılacağı faaliyetlere yer verilebilir.
Ailelerin bir araya gelmiş olarak, çocukların hoşlanacakları etkinlikler planlamaları birbirlerini yakından tanımalarını da sağlar. Çocuklar hoşça süre geçirerek toplumsal taraflarını geliştirirler. Örneğin hayvanat bahçesini ziyaret etmek, beyaz perde, tiyatro benzer biçimde gösterileri izlemek, müze ve öteki tarihi eserleri gezmek vb.
0 yorum:
Yorum Gönder